Şeytan Marka Giyer...
İş yerindeyim ve motivem yavaş, yavaş azalıyor. Dahili telefonum çaldı. Karşıdaki ses; "Sana bir link göndereceğim bloguna koy muhakkak" dedi. Çiçeği burnunda taze blogcularız , her şeyden haber yaratmaya çalışıyoruz. Durum böyle olunca bir heves atladım hemen. Baktım isim güzel konuda iyiyse dedim neden olmasın. Her alanda olduğu gibi, Moda sektöründe de markalaşmak çok büyük önem taşıyor. Tasarımcıların ürünlerini moda arenasından tanıtmaları zaten kaçınılmaz. Yalnız bu tanıtım çabaları, milyonlarca dolar gerektiren, moda dergilerinden tv kanallarına kadar uzanan piar çalışması anlamına geliyor. Tüm bu çalışmalar ise sadece ve sadece tüketicinin gözünde sahip oldukları MARKA DEĞERLERİNİN büyüklüğü ile piyasada yer ediniyor. Yves Saint Laurent’ in CEO luğunu yapmış, Issey Miyake gibi bir dizi ünlü markanın yaratılmasına önayak olmuş marka sihirbazı olarak tanınan “Didier Grumbach” “Marka yaratmak zor mu?” diye sorulan bir soruya şöyle cevap veriyor. "Modada yeni bir marka yaratmak tabii zor. En az 20 yıl gerekiyor. Marka için yetenekli bir tasarımcı mutlaka olmalı ama ondan da önemlisi çok iyi bir marka yöneticisine ihtiyacınız var. Yöneticinin yönetici kabiliyeti iyi değilse bu iş asla değer kazanamaz."
Bu hafta vizyona giren ve Türkiye’ deki adı ise “ŞEYTAN MARKA GİYER” gitmeye değer bir film midir bilemiyorum ama sitesi fena değil. Yapacak bir şeyi olmayıp tv karşısında zaman öldürmektense bu filme gidilebilir düşüncesindeyim. Gitmek isteyenlere şimdiden iyi seyirler.