Zamanın marka devri olduğunu artık bilmeyen yok.

Herhangi bir bir alış veriş maksadı ile bir mekâna girdiğinizde, sizi ilk karşılayan markaların kıyasıya çarpışması oluyor. Öyle ki; Markaların raflarda yerleşme şeklinde ve sırasında bile büyük ihaleler dönüyormuş. Bunu öğrenene kadar hiç dikkat etmemiştim, markalar nerde nasıl sıralanır diye.

Daha sonra en çok dikkat çekenler "Reklamlar". Artık film kalitesinde, hayal gücümüzü gerçekten zorlayan reklamlar izliyoruz. Son beğendiklerim arasında American Express ve Royal Halının reklamları yer alıyor.



Farkedilen genel tema şu: “HAYATINIZDAN BİR PARÇA OLMAYI HEDEFLİYORUZ”.
Ama nasıl?

Markalara, herhangi bir nesne olmalarından öte artık, “Sizi Anlar”, “İşlerinizi Kolaylaştır”, “Duygularınıza Hitap Eder”, “Her Şeyi Düşünür”, “Gittiğiniz Her Yerde Sizinle” olmaları gibi tanımlamalar ile birer canlı varlık gibi algılanılmaları sağlanıyor. Beni benden daha fazla düşünen bir ürün, tüketicilerde güven oluşturuyor, hali ile.

Google' da “Ruh” kelimesi için çeşitli dillerde araştırma yaparken, tam da bu konu ile ilgili olabileceğini düşündüğüm bir siteye rastladım.

“MARKANIN RUHU” : “SPIRIT OF THE BRAND”



Spirit of the Brand, ışığını kimsenin fark etmediği yetenekleri, bir araya getiren bir program. Göz atmak isteyenler için. http://spiritofthebrand.com/

Bu kabileye üye olanlara göz attıktan sonra OGI GRAPHICS’ i favorim olarak belirledim ve son kişinin bir Türk olduğunu görünce ayrıca mutlu oldum: AYDIN CAN KUTLUAY. Kendisi bu programda müzisyen olarak yer alıyor.

Eğer böyle bir programa katılmak istiyorsanız http://spiritofthebrand.com/
Adresinde “get involved” kısmından giriş yaparak, yeteneğinizin olduğu alanda çalışmalarınızı paylaşabilir ve kabul edilirseniz sizde bu kabilenin bir üyesi olabilirsiniz.